
İz (Pokot)
Gördüğüm an afişine hasta olduğum bir filmdi "İz". İzlediğim ilk Polonya filmi olma özelliğini de taşıyor. Ücra bir köyde meydana gelen ve çözülemeyen cinayetleri anlatıyor. Tesadüfen ölen kişilerin hepsi bir şekilde hayvanlara kötü davranan, onları incitenler...
Aslında film konu olarak güzel ama biraz fazla yan dallara ayrılmış ve gereksiz uzatılmış. Yoksa gerçekten - özellikle görselliğiyle - keyifli bir seyir olacakmış.
Ruhların Sonbaharı (Our Souls At Night)
79 yılında çevirdikleri "Electric Horseman"den sonra 2 dev oyuncuyu (Robert Redford & Jane Fonda) birlikte izleme fırsatı yakalıyoruz. Adie ve Louis çoluğunu çocuğunu evlendirdikten sonra yalnız yaşayan 2 tatlı ihtiyar.
Adie bir gün yakışıklı Louise'in kapısını çalıyor ve ona güzel bir teklifte bulunuyor. Önce şaşıran Louise, bu çılgın ruhlu kadını tanıdıkça daha fazla etkilenmeye başlıyor. Minnoş bir film ama sadece Redford&Fonda ikilisi için bile izlenir.
Kolonya Cumhuriyeti
Çağlar Çorumlu'yu çok sevdiğim için özellikle izlemek istedim bu filmi. Bence son yılların en başarılı komedi oyuncularından biri. Filmde de bağımsızlığını ilan eden minik ada Kolonya Cumhuriyeti'nin başkanı rolünde. Ülke minik olmasına minik ama Amerika'ya bile kafa tutacak kadar da cesur!
Beklentinizi minimumda tutmanız şiddetle tavsiyedir!
Gördüğüm an afişine hasta olduğum bir filmdi "İz". İzlediğim ilk Polonya filmi olma özelliğini de taşıyor. Ücra bir köyde meydana gelen ve çözülemeyen cinayetleri anlatıyor. Tesadüfen ölen kişilerin hepsi bir şekilde hayvanlara kötü davranan, onları incitenler...
Aslında film konu olarak güzel ama biraz fazla yan dallara ayrılmış ve gereksiz uzatılmış. Yoksa gerçekten - özellikle görselliğiyle - keyifli bir seyir olacakmış.
Ruhların Sonbaharı (Our Souls At Night)
79 yılında çevirdikleri "Electric Horseman"den sonra 2 dev oyuncuyu (Robert Redford & Jane Fonda) birlikte izleme fırsatı yakalıyoruz. Adie ve Louis çoluğunu çocuğunu evlendirdikten sonra yalnız yaşayan 2 tatlı ihtiyar.
Adie bir gün yakışıklı Louise'in kapısını çalıyor ve ona güzel bir teklifte bulunuyor. Önce şaşıran Louise, bu çılgın ruhlu kadını tanıdıkça daha fazla etkilenmeye başlıyor. Minnoş bir film ama sadece Redford&Fonda ikilisi için bile izlenir.
Kolonya Cumhuriyeti
Çağlar Çorumlu'yu çok sevdiğim için özellikle izlemek istedim bu filmi. Bence son yılların en başarılı komedi oyuncularından biri. Filmde de bağımsızlığını ilan eden minik ada Kolonya Cumhuriyeti'nin başkanı rolünde. Ülke minik olmasına minik ama Amerika'ya bile kafa tutacak kadar da cesur!
Beklentinizi minimumda tutmanız şiddetle tavsiyedir!

Tayland'a giden genç ve güzel çiftimiz laylaylay tatillerini yapıyorken tesadüfen 2 İngiliz gençle tanışırlar. Gençler çiftimize heyecanlı bir gezi teklif ederler: Şehrin dışında yerlilerin "hayalet evi" dedikleri bir yeri mutlaka görmelidirler.
Gaza gelen çiftimizle arabaya atlayıp bu tekinsiz yere giderler. Buraya ulaştıktan kısa bir süre sonra çiftimizin dişisi tuhaflaşmaya başlar. Ve sonrasında dakika dakika tahmin edebileceğiniz bir hikaye... Ihh ıhh hiç beğenmedim.
Shi Mian (The Sleep Curse)
Kore sinemasında daldığım yetmezmiş gibi Çin sinemasına da atmış bulunmaktayım elimi. Gerçekten Uzakdoğu sineması çok acayip. Köklü kültürleri ve gelenekleri sanırım bu denli farklı hikayeler çıkmasına neden oluyor.
Filmimizin de ana konusu insomnia yani uykusuzluk. Ancak bu uykusuzluk öyle sıradan birşey değil, kökleri çok derinlere, yıllar yıllar önceye ulaşıyor. Bu hastalıktan muzdarip bir kadının hastaneye yatmasıyla gerçekler de birbir ortaya çıkmaya başlar. Değişik, başarılı bir psikolojik gerilim.
Aşk Mektupları (Mal de Pierres)
Yavaş yavaş Marion Cotillard'ın tüm filmlerini izliyorum. Bu kadının oyunculuğu su gibi geliyor bana. Bu filmde de beni yanıltmadı. Saplantılı ve sevgisiz bir kadının arayış hikayesinin anlatıldığı "Aşk Mektupları" Milena Agus'un romanından uyarlanmış.
Başta konunun biraz uzatıldığını düşünsem de son yarım saati finali bekleyerek geçti. Film özetlersek: Sevgi neydi? Sevgi emekti :)
Romantik Fransız filmlerini sevenlere...
Ruhların sonbaharı ile ruhlar evini izledim. Aşk mektuplarını başladım ama yarım bıraktım.
YanıtlaSilKeyifli izlemeler,
Aşk Mektupları biraz ağır ilerleyen bir film. Ama son yarım saati daha keyifli geldi bana. Marion Cotillard filmlerini ayrı bir keyifle izliyorum.
SilHiçbirini izlemedim :/ The Sleep Curse konusu bana çok yakın geldi, nedense seviyorum bu filmleri. İzlenecekler listeme aldım, sağolasın ♥
YanıtlaSilMutlu bir hafta sonu diliyorum, keyfin bol olsun...
Bu Uzakdoğu sineması her seferinde şaşırtmayı başarıyor beni. Herkese hitap etmeyebilir ama seveni için keyifli filmler.
SilÇok teşekkürler. Ben de sana ve sevdiklerini bol güneşli & kahkahalı bir hafta sonu dilerim :)
Ruhların Sonbaharı'nı geçenlerde izledim. İki oyuncu olmasa belki de izlettirmezdi bu kadar ama ikisini de çok severim.
YanıtlaSilBence de... Ama film ne kadar durağan olursa olsun bu 2 çınarı izlemek keyifliydi. Umarım daha uzun yıllar bizimle olurlar 🙏
Silİz'in afişi çok güzelmiş. çok etkilendim. 2. ve sonuncu filmi kenara not aldım.
YanıtlaSilÇok teşekkürler ❤️
Ben de bayılmıştım görür görmez.
Silİyi seyirler ikisi için de... Bakalım hangisini daha çok seveceksin? :p
Hemen not alıyorum teşekkürler.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Sevgiler
SilKolonya Cumhuriyeti'nin fragmanını izlemiştim ve gerçekten çok komikti. :) Çağlar Çorumlu'yu ben de seviyorum. :)
YanıtlaSilBen de bayılıyorum o adama. Bakınca bile gülmeye başlıyorum resmen :D
SilDaha önce izlemediğim filimler canım.
YanıtlaSilÖzellikle Ruhların Sonbaharı dikkatimi çekti. Kısmetse haftasonu izlemek isterim :)
Sevgiler
Bu 2 devi izleyeceğimiz belki son film olacak.
SilO kadar tipitoşlar ki filmde görünce anlayacaksın zaten
Sanırım 'izlemesem olurdu' başlıklı bir yazı olacaktı bu post :)
YanıtlaSilRedford ve Jane Fonda sırf bu ikili için bile izlenir diğerleri tırt gibi ;)
Bu hafta sanki biraz böyle oldu. Şansıma işte!
SilRedford'u çok severim, hangi fili olursa olsun izlerim. "Sleep Curse"ün konusu değişikti ilgisi olanlar için keyifli olabilir.
Çağlar Çorumlu'yu ben de çok beğeniyorum. Prenses'in Uykusu ve Pek Yakında'da çok iyiydi. Keşke daha çok filmde yer alabilse.
YanıtlaSilPrenses'in Uykusu'nu izlemedim ama genel olarak olumlu yorumlar duydum.
SilBence de günümüzün başarılı komedi oyuncularından biri.
Uzun zamandır korku filmi izlemedim, çocukları uyutunca bir denesem mi acaba :)
YanıtlaSilHava kararınca bence tam zamanı 📺👍
SilKolonya Cumhuriyeti hüsran oldu be.
YanıtlaSilÇağlar Çorumlu bile kurtaramadı filmi :s
Sil